Son Dakika:
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan rüşvet soruşturması kapsamında Vize ilçesine bağlı Kıyıköy’ün Belediye Başkanı Ender Sevinç ve T.Ö. isimli şahıs rüşvet suçundan geçen yıl tutuklanmıştı. https://twitter.com/genelgundem/status/1501126835911991298?s=21 KOM Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Kırklareli İl Genel Meclis Üyesi, CHP Kırklareli Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Cem Toptaş'ın rüşvete aracılık suçlamasıyla gözaltına alınarak tutuklama talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince aynı gün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı öğrenildi. Ardından, soruşturma savcısının itirazı üzerine şahıs hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, KOM ekiplerimizce, Vize İlçesindeki ikametgahından alının Cem Toptaş’ın çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı öğrenildi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir sosyal medya hesabı üzerinden partisinden istifa ettiğini açıkladı. https://twitter.com/birolaydemir15/status/1503643073062002689?s=21 Aylardır DEVA Partisi’nin kuruluş ilke ve değerlerini, program ve tüzüğünü, yönetim felsefesi ve uygulamalarını tekrar gözden geçirdiğini belirten Aydemir, “Geldiğimiz noktada parti yönetimine ilişkin bazı uygulamaların partilerin anayasası olan tüzüğümüz çerçevesinde vücut bulan ilke ve değerlerimizle uyuşmadığını ve bu durumun parti yönetiminde dikkate değer bir rahatsızlığa yol açmadığını üzülerek müşahede ettim” dedi. “Ben, hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de samimiyet, dürüstlük ve tutarlılığın temel alınması gerektiğine inanıyorum. Ben DEVA Partisi’nin sadece diğer partilere değil, siyasi sistem ve işleyişine de alternatif olması gerektiğini her zaman dile getirdim” diyen Aydemir, şöyle devam etti: ‘YAŞANAN SÜREÇ PARTİNİN KURULUŞ AMACINA UYGUN DEĞİL’ Ancak, şimdiye kadar yaşanan sürecin benim söylem ve beklentilerime uygun olmadığı gibi Parti’nin kuruluş amacına ve felsefesine de uygun olmadığını düşünüyorum. DEVA’nın parti programını yazanlardan biri olarak ancak ortak akıl ve istişareye dayanan kural bazlı, adil, şeffaf ve liyakatın öncelendiği bir yönetim şeklinin başarı getirebileceğine inandım. ‘BAŞARILI OLUNACAĞINA İNANMIYORUM’ 30 yıllık meslek hayatım boyunca da bu çerçevede hareket ettim. Sistemsel yapının tesisini ve kurumsallaşmayı savundum. Ancak, DEVA Partisi kurulduğundan bu yana, parti yönetimi ve siyaset yapma anlayışımıza bunları maalesef yeterince yansıtamadığımızı düşünüyorum. Bu ilke ve prensipler yeterince sahiplenilmeden adil bir yönetim sergileneceğine ve başarılı olunacağına inanmadığımı da ifade etmekte yarar görüyorum. ‘DEVA UMARIM LİYAKATIN ÖNCELENDİĞİ BİR YÖNETİM ANLAYIŞINA KAVUŞUR’ Söz konusu ilke ve prensiplerin, gereğince hayata geçirilememesinin hayal kırıklığını daha fazla yaşamamak adına, 11 Mart 2022 itibarıyla DEVA Partisi’ndeki görevlerimden istifa etmiş bulunmaktayım. Umarım hem DEVA Partisi hem de ülkemiz siyasi ortamı hedeflediğimiz kural bazlı, adil, şeffaf ve liyakatin öncelendiği bir yönetim anlayışına kavuşur. Herkese sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum. Saygı sevgilerimle.”
Yönter, partisince Maltepe'de bir otelde düzenlenen Anlatma ve Aydınlatma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP'ye oy vermiş vatandaşlarla hiçbir meseleleri olmadığını, CHP'ye oy vermiş vatandaşların iradelerine talip olduklarını söyledi. Doğu ve Güneydoğu'daki illerde terör örgütü mensuplarınca yollara kazılan hendekleri ve bu operasyonlarda şehitler verildiğini hatırlatan Yönter, "Bir teröriste, bir şerefsize, bir katile, bir alçağa 'Barış insanı' diyen CHP zımnen ve esasen meskun mahal operasyonlarının karşısına geçti. Biz Diyarbakır Sur'da, Şırnak Cizre'de, Mardin Dargeçit'te ne yaptık? Köstebek gibi toprağı, sokakları kazmışlar. 6-8 Ekim olayları niye çıktı? Ne oldu? Devlete, millete meydan okundu. Bir senaryo dolaşımdaydı. Türkiye'nin bölünmesi amaçlanıyordu. Çünkü Türk milletinin ve Türklüğün bu coğrafyada varlığı hasımları rahatsız ediyordu." dedi. Yönter, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a "Barış insanı" dediğini belirterek, şöyle konuştu: "Kemal Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde Allah muhafaza Selahattin Demirtaş'ı cezaevinden çıkaracakmış. Osman Kavala'yı çıkaracakmış. Bizim bildiğimiz Kemal Kılıçdaroğlu hakim değil, savcı değil. Sen bir teröristi cezaevinden nasıl çıkaracaksın? Sen bir katili nasıl çıkaracaksın? Bebek katilinin anıtını yapmaktan bahseden, bir Türkiye ve Türk düşmanını layık olduğu demir parmaklıklar arkasından nasıl çıkaracaksın anlat biz de bilelim. Bunun sırrı ne? Seni böyle kim konuşturuyor? Ağzına senin ne çaldılar bal diye?"
Çanakkale Valiliği'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Çanakkale Belediyesi Hayvan Bakım Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinde meydana gelen ve kamuoyuna yansıyan olayı soruşturmak için İçişleri Bakanlığımızca Mülkiye Başmüfettişleri görevlendirilmiştir. Soruşturmanın selameti açısından, soruşturmayı yürüten Mülkiye Başmüfettişleri tarafından, Çanakkale Belediyesi Hayvan Bakım Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet İrfan Mutluay ve Veteriner Müdür Vekili Mustafa Cesur, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 138. Maddesi uyarınca 01.04.2022 tarihinden itibaren görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur."
Karagöl'ün tutuklanarak cezaevine gönderildiği belirtilirken, MYK üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı görevinden de alındığı, partiden de ihracı için işlem yapılacağı öğrenildi. 7 AYRI SUÇ KAYDI CHP Gençlik Kolları MYK Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Cem Karagöl Balıkesir'de tutuklandı. Kredi kartı dolandırıcılığı iddiasıyla 7 ayrı suç kaydı olduğu ileri sürülen Cem Karagöl'ün tutuklama kararı sonrasında MYK Üyeliği'nin düşürüldüğü ve görevden alındığı öğrenildi. CHP İl Başkanı Serkan Sarı, konuyla ilgili partinin avukatlarının gereken incelemeyi yaptığını ve MYK üyeliği düşürülen Karagöl'ün partiden ihracının da gündemde olduğunu kaydetti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ CNN Türk'te gündeme ilişkin soruları yanıtladı. AK Partili Dağ’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Kılıçdaroğlu CHP'si ile bizim AK Parti arasındaki fark ideolojik fark değildir. Aramızdaki tek fark ahlakidir. Kılıçdaroğlu bir süredir ısrarla yalan, yalanları devam ettirmek suretiyle siyaset üretme içinde. Kurumlara baskın gibi yapılan şeyler, videolar vasıtasıyla toplumun inanmasını sağlamak. FETÖ'nün sözcülüğü yöntemini uyguluyor sayın Kılıçdaroğlu. 2010'dan bu yana FETÖ sözcülüğü yapıyor. Bu olay üzerinden yorumladığımızda açık ve net görüyoruz. Vakıflar açıklama da yaptılar. Gündüz FETÖ'cü hesapların paylaşımlarına baktığımızda gündemi takip edenler açıklamaların bu minvalde olacağını öngörmüşlerdir. Kılıçdaroğlu, son dönemde iyice arttırdı, yaptığı muhalefet Türkiye'nin menfaatlerine muhalefet. Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu iddiaların tamamı FETÖ'nün yıllardır ortaya koyduğu iddialar. O videoda bürokratları ayırıyor. 'Sarı'lar diye bir bürokrat kitlesi oluşturuyor. Bürokratları tehdit ederek bir yol almaya gayret ediyor. Siyasette rakipler olacak, oldu bugüne kadar, bundan sonra da olacak. Seçim olmayan ülkelerde bile muhalefet oluşuyor kendi içinde. Siyasi rekabet olacak ama ahlaki ilke vardır. Ne kendi ailenizi ne de rakibinizin ailesini karıştırırsınız. AK PARTİ CEPHESİNDEN ART ARDA TEPKİLER GELDİ Hayır telaşımız yok. Ortaya konulan sözlere cevap veriyoruz. O günkü sözler bugün bir gazeteci tarafından söylense, ya da bir kahvede söylense dikkate almazsınız. Kılıçdaroğlu öyle ya da böyle Türkiye'nin ikinci partisinin genel başkanı. Genel başkana kıymet verdiğimiz için değil bu millete kıymet verdiğimiz için cevap vermek zorundayız. Ortada kamuoyunun çok bilmediği TÜRKEN Vakfı... Yasal olmayan hiçbir şey yok. TÜRKEN Vakfı, Amerika'da yurt ve burs imkanı veriyor. 14 yurdu var. Bir tane de 21 katlı büyük bir yurdu yapıyor. GİZLİLİK VAR MI? Hepsine kamuoyuna açık şeyler. Yapılan işler belli. Kaçış diyor sayın Kılıçdaroğlu. Ortada yaşanan gerçekler var. en barizi 15 Temmuz'dur. Cumhurbaşkanımızı, ailesini, bizleri itham etmek doğru yol, yöntem değildir. Sayın Kılıçdaroğlu bir dalga konusu oldu bunun üzerinden. KILIÇDAROĞLU AÇIKLAMAYI NEDEN ŞİMDİ YAPTI? Bu açıklamalar siyaseten bize bir zarar vermiyor. Her açıklama sonrası o yaptığı konu bir balon olarak patlıyor. İnandırıcılıklarını CHP siyaseti yitiriyor. Yalanlar ispatlanmıyor. Kılıçdaroğlu çağrıda bulunuyor. Elektrikle alakalı, kendisi fatura ödemeyeceğini söylediğinde teşkilatına 'ödemeyin' demişti, vazgeçti. Belediyelere çağrıda bulunuyor, öğrencileri yapacağınız yurtlara alın diyor, hiçbir belediye cevap vermiyor. Partisi içindeki muhalefeti ortadan kaldırmış durumda. Demek ki 6'lı masa konusunda sıkıntıları var ki sürekli kendini ön plana çıkarma durumunda... CHP'NİN İSTANBUL MİTİNGİ Bir süredir Kılıçdaroğlu ve etrafındakiler kendilerini bağlıyorlar. Engin Altay'ın da o gün açıklamaları vardı 'gönlümüzün adayı' şeklinde. Vatandaşımız nezdinde en önemli husus güvendir. Kendilerini bağladıktan sonra nasıl bir geri dönüş yapacaklarını bilemiyoruz doğrusu. İYİ PARTİ'DEN OLASI ADAYLAR LİSTESİ Anket üzerinden ortaya konan yorum doğru değil. Kılıçdaroğlu demek ki öncelikle İYİ Parti ve 6'lı masayı ikna etmesi lazım. O 6'lı masadan en basit meselede bile ittifak çıkmaz. Abdülhamit konusunu açın orada, buyurun sayın Akşener 6'lı masada bunu tartışmaya açsın. İttifakı bırakın kavga etmemiş şekilde çıkma ihtimalleri yok. Aday belirleme niyetleri varsa imkan dahilinde değil zaten. Bazen 6'lı masadan açıklamalar geliyor. Biz çok net ifade edelim 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Yalçın tepkisinde “Davutoğlu 57. Hükümet döneminde kundakta değildi, 40 yaşlarındaydı ama görünen o ki 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahipti.” İfadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı; Mazul ve sakıt Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu; illet nezdinde itibar ve ilgi göremeyince, çareyi tufeyli gibi MHP’nin sırtına yapışarak gündeme gelmekte bulmuş. Zaten Davutoğlu, kendini devletin en üst mevkiine çıkaran bir partiden siyasi a salaklıkları yüzünden gönderilmedi mi? Davutoğlu’nun, davul gibi boş boş gümleyerek gürültü çıkarmaktan başka marifeti yok. O sebeple Davuloğlu unvanını köküne kadar hak ediyor. O bir kuru gürültü virtüözü… Ahmet Davuloğlu, yine yememiş içmemiş, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye dil uzatmış. Neymiş, Sayın Devlet Bahçeli 57. hükümet döneminde merhum Bülent Ecevit’i kundaklamışmış. Hadi oradan! Davutoğlu 57. Hükümet döneminde kundakta değildi, 40 yaşlarındaydı ama görünen o ki 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahipti. Sayın Ecevit’in partisi DSP’nin kendi içinden kundaklandığını, DSP’yi iktidardan uzaklaştırıp koalisyonu parçalama operasyonunun terörle mücadeleyi sekteye uğratmak ve Türkiye’yi hizaya getirmek için küresel aktörlerce tezgâhlandığını sokaktaki vatandaş bile unutmadı. Şimdi tıpkı Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın particikleri de ABD ve AB güdümünde üstlendikleri, iktidarı ve Cumhur İttifakını kundaklama misyonunu yerine getirmeye çabalıyor. Her iki siyaset artığı da uğradıkları derin inkisarın hiddeti ve hazımsızlığıyla kendilerini önemli mevkilere taşıyan eski partilerine karşı ihanetin, vefasızlığın, cibilliyetsizliğin, nankörlüğün en uç örneklerini veriyor. Liderimizin sıhhati de hamdolsun çok iyi. Davutoğlu ve benzerleri gibi unutkan, yetersiz, çapsız oldukları hâlde hem kel hem fodul misali davranan beşinci sınıf, düşük kalibreli politika oyuncularının duçar olduğu amansız illetlere bakınca; nihayetsiz şükürler olsun diyoruz.
Kalaycı, partisinin Meram İlçe Teşkilatı'nın Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlediği "Adım Adım 2023, İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma" Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ülkedeki hayat pahalılığına yönelik sorunu çözmek için hükümetin aldığı ekonomik tedbirlerin yerinde olduğunu söyledi. Kalaycı, şunları dile getirdi: "Kuşkusuz, günlük hayatın zorluklarının, artan fiyatlardan ve döviz kurlarından yakınmaların farkındayız. Geçim sıkıntılarını biliyoruz. Hiç kimse merak etmesin, hayat pahalılığının kuşatması mutlaka yarılacaktır. Enflasyon çıktığı gibi inecektir. Takip edilen politikalar doğrudur. Niyet hayır olduğundan akıbetin de hayır olacağına güvenmek lazımdır. Birlikte çok daha güçlü olacağımız unutulmamalıdır." Salgın ve Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle dünyada başta doğal gaz, petrol ve kömürde olmak üzere emtia fiyatlarında anormal artışlar yaşandığına dikkati çeken Kalaycı, döviz kurlarındaki artışların ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi. TERÖRLE MÜCADELE Devletin terörle mücadelede sona yaklaştığını belirten Kalaycı, Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe Kilit Harekatı ve Suriye'nin kuzeyine yapılması planlanan yeni olası askeri harekatla terörün kökünün tamamen kazınacağını kaydetti. Türkiye'deki 5,5 milyon yabancının yaklaşık 4 milyonunun sığınmacı olduğunu, hepsinin parmak izine kadar bilgilerinin devlette kayıtlı bulunduğunu dile getiren Kalaycı, "Kaçak göçün kaynağında durdurulması için etkili tedbirler alınmaktadır. Sınır boyunca güvenlik duvarları ve optik kuleler yapılmış, aydınlatma, sensör ve gece görüş kameralarıyla donatılmıştır. Sağlıklı geri gönderme merkezleri kurulmuştur. İdlib'de briket evler yapılmıştır." diye konuştu. Programa MHP Konya Milletvekili Esin Kara, MHP İl Başkanı Remzi Karaarslan, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ile çok sayıda partili katıldı.
